Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TRT World Forum’da konuşuyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul’da TRT World Forum kapsamında düzenlenen panelde konuşuyor. İşte konuşmasından öne çıkanlar:
“Şu anki uluslararası sistemin tanımına bakacak olursak ve tek bir kelimeyle anlatacak olursak bu kelime kesinlikle belirsizlik olur. Halihazırda olan dengeler değişiyor ve parametreler belirsiz bir şekilde büyüyor. Küresel devletler de artık fonksiyonelliğini kaybediyor. Bölgesel stabiliteyi koruyacak olan kurumlar da bu hızla birlikte çalışamıyorlar ve kompleks krizlerle başa çıkamıyorlar.
Küresel düzende uluslararası kurumlara güven sağlamamız gerekiyor. Bu da tekrardan insanları çok kutupluluğa doğru itiyor. Bizim vizyonumuz açık. Kurumlarla birlikteyiz, diyaloga açığız ve çok yönlülüğe açığız. Bu zorlu zamanlarda ortak güvenlik ve geleceğin refahı için birliği bir arada tutmak istiyoruz.
Kolektif aksiyonlarla, paylaşılan sorumluluklarla ve stratejik öngörülerle birlikte ilerleyebiliriz. İlk olarak güçlü bir uluslararası sisteme ihtiyacımız var. Bunu başarmak için de sistemi tekrardan yapılandırmalıyız. Birleşmiş Milletler’in verimliliğini artırmamız gerekiyor. Günümüzde kuralların olmamasından dolayı zorluk çekmiyoruz, uygulamaların eşit olmamasından dolayı sorun yaşıyoruz.
Türkiye daha demokratik şekilde ilerlemek istiyor ve Güvenlik Konseyi’nde de bunu gündeme getirmişti. Adaletli bir şekilde bizim temsilcilere ihtiyacımız var. Yeni etkiler ve yeni güçler artıyor. Yeni hiyerarşiler tekrardan tanımlanıyor. Burada hala uluslararası düzenin dengesini aradığını görüyoruz. Yeni yönlü iş birliklerine ve kurumlara ihtiyacımız var. Türkiye bunu daha çeşitli bir şekilde sunmak için ve küresel bir şekilde katılım sağlamak için çok çalışıyor.
Daha güçlü ve fonksiyonel bir uluslararası düzeni biz bölgesel sahiplikle sağlayabiliriz. Bu temeli kuracaktır, genelde bölgesel problemlerle karşılaşıyoruz ve bu durumlarda uluslararası çözüme ihtiyaç duyuluyor. Mesela Balkanlar’da, komşular arasındaki ikili ve çok yönlü diyalogu destekledik; bir arabulucu yolu bulduk. Normalizasyona yardımcı olduk. Kapsayıcı platformlarda bölgemizin stabilitesi için çalışıyoruz ve partnerlerimizle birlikte güvenlik ve insani sorunları aşıyoruz. Türkiye’nin durumuna bakacak olursanız sizin de tanıklık edebileceğiniz gibi iş birliklerimizi artırıyoruz. Afrika’da da tekrar iş birliklerimizi geliştiriyoruz ve iki taraf için de kârlı oldu. Bütün bu örnekler aynı kapıya çıkıyor: Stabilite tek başına yapılamaz. Bizim buna şekil vermemiz gerekir ve güvene ihtiyacımız var. Uluslar barış ve refah için kendi sorumluluklarını bölgelerinde kabul ettikleri zaman küresel düzen de bunu takip etmek durumunda kalacaktır. Eğer bu olmazsa insanların acı çektiğini görüyoruz, Orta Doğu’da da durum bu şekilde.
AYRINTILAR GELİYOR…
Share this content:


